Bu makale, günümüzde büyük önem taşıyan bir konu haline gelen Zeytun İsyanı (1915) konusunu ele alacaktır. Birkaç yıldır Zeytun İsyanı (1915) farklı alanlarda büyük ilgi uyandırdı; uzmanlar ve akademisyenler tarafından tartışma, analiz ve yansıma konusu oldu. Günümüz toplumu üzerindeki etkisi ve etkisi, çeşitli alanlarda kendisine yönelik çok sayıda çalışmanın, araştırmanın ve projenin çeşitli yönlerini ve etkilerini anlamaya çalışmasına yol açmıştır. Bu nedenle, bu makale, bugün çok alakalı olan bu konunun geniş ve eksiksiz bir vizyonunu sunmak için Zeytun İsyanı (1915)'i çevreleyen farklı boyutları araştırmayı ve derinlemesine incelemeyi amaçlamaktadır.
Zeytun İsyanı (1915) | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Kafkasya Cephesi | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Osmanlı İmparatorluğu | Sosyal Demokrat Hınçak Partisi | ||||||
Güçler | |||||||
1. İsyan: 20,000 Silahlı Ermeni milis 2. İsyan: 612 top, 21 Tabanca, 70 At | |||||||
Kayıplar | |||||||
? | 60 Milis |
Zeytun (Süleymanlı) kentindeki Hınçakların (Sosyal Demokrat Hınçak Partisi) Ermeni milisleri, ilki 30 Ağustos-1 Aralık 1914 tarihleri arasında, ikincisi ise 25 Mart 1915'te olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu'na karşı iki silahlı çatışmada direnmişti.
(30 Ağustos 1914'ten 1 Aralık 1914'e kadar) üç ay süren ilk direnişte Ermenilerin tüm Osmanlı birliklerini bozguna uğrattığı bildirilmiştir. 60 Ermeni milis ilk çatışma sırasında öldü. Yerel Ermeni sivil nüfusun yaklaşan katliamına karşı savaşmaya ve direnmeye yardımcı oldular.
Zeytun'un 25 Mart 1915 tarihinde Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirildiği bildirilmektedir. Çatışmaların başlangıç tarihi bilinmemektedir, ancak İstanbul'daki Büyükelçi'nin (Wangenheim) Reichskanzler'e (Bethmann Hollweg) gönderdiği bir raporda çatışmaların "birkaç haftadır" devam ettiği iddia edilmektedir.
İsyan, Musa Dağı'nda Kırk Gün isimli bir romanda geçmektedir.