Bugün çok alakalı olan bu konuyla ilgili tüm yönleri ayrıntılı olarak inceleyeceğimiz Gümüş gol'in makalesine hoş geldiniz. Bu yazı boyunca Gümüş gol'in hayatımızdaki önemini daha iyi anlamamıza yardımcı olacak farklı bakış açılarını, son araştırmaları, istatistiksel verileri ve uzman ifadelerini analiz edeceğiz. Kökeninden günümüz toplumu üzerindeki etkisine kadar Gümüş gol'in tüm boyutlarını kapsamlı bir şekilde inceleyerek okuyucularımıza bu konunun eksiksiz ve ayrıntılı bir görünümünü sunacağız. Gümüş gol hakkındaki ön bilgi düzeyiniz ne olursa olsun, bu makale ilginizi çekmek ve bu konuyla ilgili anlayışınızı zenginleştirmek için tasarlanmıştır.
Gümüş gol futbol maçlarında normal sürenin yetmediği durumlarda kazanan takımı belirlemek için kullanılan kurallardan biridir.
Buna göre maça 15 dakikalık bir uzatma devresi eklenir. Eğer bu 15 dakikalık sürede bir takım eşitliği kendi lehine bozarsa maç 15 dakikalık uzatma devresi sonrası sona erer ve maçı o takım kazanır. Eğer eşitlik bozulmaz ise bir tane daha 15 dakikalık uzatma devresi oynanır. Bu devrelerde atılacak ve kazananı belirleyecek goller gümüş goldür. Eğer gümüş gol olmazsa, penaltı vuruşlarına geçilir.
Altın golün aksine gümüş gol atıldığı anda maç sona ermez. Bunun için 15 dakikalık devrenin sona ermesi beklenir.
1996'da altın gole geçilmiş, 2003'te gümüş gole geçilmiştir. 1 Temmuz 2004'ten itibaren ise iki kural da kaldırılmıştır. Günümüzde, 90 dakika sonunda kazanan belirlenemezse, toplam 30 dakikalık uzatma devresi, her koşulda ve atılabilecek tüm gollere rağmen sonuna kadar oynanmaktadır.