Bu yazıda Cumalı Ordugâhı konusunu farklı açılardan inceleyeceğiz. Mevcut toplum üzerindeki etkisinin yanı sıra tarihsel önemini de analiz edeceğiz. Ayrıca uzman görüşlerinden kişisel deneyimlere kadar Cumalı Ordugâhı etrafında var olan farklı bakış açılarını da inceleyeceğiz. Bu analiz aracılığıyla, Cumalı Ordugâhı'e ve onun günlük yaşamın çeşitli yönleri üzerindeki etkisine ilişkin kapsamlı bir bakış sunmaya çalışacağız. Ek olarak, Cumalı Ordugâhı ile ilgili zorlukların üstesinden gelmek için olası çözümleri veya yaklaşımları araştıracağız. Bu makalenin Cumalı Ordugâhı ve bunun çağdaş toplumdaki etkileri hakkındaki bilgilerini derinleştirmek isteyenlerin ilgisini çekeceğini umuyoruz.
Yazar | Mustafa Kemal Atatürk |
---|---|
Ülke | Osmanlı Devleti |
Dil | Türkçe |
Tür | Tarih |
Yayım | 1909 (özgün) 1995 2009 (Türkçe) |
Yayımcı | Genelkurmay ATASE Daire Başkanlığı |
Sayfa | 200 |
ISBN | 9786058005730 |
Cumalı Ordugâhı, Mustafa Kemal Atatürk'ün Osmanlı ordusunun 1909'da Makedonya bölgesinde yaptığı tatbikatlar ile ilgili gözlemlerini yazdığı notlardan derlediği kitaptır.
1909 yılında Osmanlı Ordusu komutanlarından 3. Süvari Tümen Komutanı Tuğgeneral Suphi Paşa'nın komutası altında kurulan bir süvari tugayına konumu, bugün Makedonya sınırları içinde olan Köprülü ile İştip arasında olan Cumalı Ordugâhı'nda eğitim ve manevra yaptırılmıştır.
10 gün süren bu tatbikata Suphi Paşa tarafından davet edilen Kolağası (bugün: Yüzbaşı) Mustafa Kemal Paşa süvari, bölük, alay ve tugayın eğitim ve manevraları sırasında tuttuğu gözlem notlarını, hazırlanan tatbikat senaryolarını ve komutanların yaptıkları eleştirileri yazmış ve 39 sayfalık metne eklediği 7 kroki ile küçük bir broşür haline dönüştürmüştür.
Mustafa Kemal Paşa, 12 Eylül 1909'da tamamladığı eserini, tatbikatların sonunda döndüğü Selanik'te matbaa harfleriyle bastırmış ve daha sonra bu eserini subay arkadaşlarına da hediye etmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 1927'de yayımladığı Nutuk adlı eserinde, tatbikatlerden sonra da paşanın astı olmasına karşın kendisini askerlerin önünde acı bir şekilde eleştirdiğini, ayrıca Suphi Paşa'nın Cumalı Ordugâhı kitabında yazdıkları nedeniyle kendisine kırıldığını ama arkadaşlıklarını sürdürdüklerini ifade etmiştir.